“Foto muhabiri çok yönlü olmalı”
28 yıldır Hürriyet Gazetesi'nde muhabir ve foto muhabirlik görevlerinde bulunan Süleyman Arat mesleki yaşamını spor servisinde sürdürüyor. 'Yılın Gazetecisi', 'Yılın Foto Muhabiri' ve 'Yılın Basın Fotoğrafı' gibi ödülleri bulunan Arat'ın ilk kullandığı fotoğraf makinesi ise Kodak Retina 1A.
Photo Digital - Onlarca yıldır Hürriyet Gazetesi'ninde görev yapmaktasınız. Mesleğe ilk nasıl başlamıştınız?
Süleyman Arat - 1961 yılında İstanbul'da doğdum. Stüdyo fotoğrafçılığı yapan babam Yüksel Arat'a duyduğum hayranlık küçük yaşlardan itibaren benim bu sanat koluna yönelmeme neden oldu. Lise eğitimimi sürdürürken yaz tatillerinde ve okul çıkışlarında babamın yetiştirdiği kalfasının yanında önce çırak sonra da kalfa olarak çalıştım. Renkli negatif filmin çok seyrek bulunduğu siyah beyaz fotoğrafçılığın yaygın olduğu 70'li yıllarda stüdyo fotoğrafçılığımı ve karanlık odacılığımı geliştirdim. 1982 yılı Kasım ayında Hürriyet Gazetesi'ne stajyer olarak girdim ve hala aynı gazetede çalışmaktayım.
PD - Kullandığınız makineler sizin fotoğraf gelişiminize nasıl katkı sağladı?
SA - İlk kullandığım fotoğraf makinesi Kodak Retina 1A oldu. Hürriyet Gazetesi'ne stajyer olarak girdiğimde ise boynumda Praktica marka fotoğraf makinesi ve üzerinde normal objektif vardı. Fotoğraf servisi şefi Atılay Kayaoğlu en kısa süre içinde daha profesyonel bir fotoğraf makinesi almamı söyledi. Mesleğin ilk yıllarında çekeceğim fotoğraflarla yöneticilerde bırakacağın 'yetenekli' ya da 'yeteneksiz' izleniminin önemini düşünerek babamın da desteğiyle dönemin en iyi fotoğraf makinesi olan Nikon FE satın aldım. Diğer ekipmanlardan ancak Nikon normal objektif, Vivitar marka geniş açı, Sligor marka 75-300 zoom alabildim. Bu ekipmanla uzun yıllar çalıştım ve birçok ödül kazandım. Daha sonraki yıllarda Nikon F3 kullandım. F3 en severek kullandığım makinelerin başında gelir. Dijital fotoğrafçılığa Kodak'ın Nikon F5 bodysi üzerinde uyguladığı DCS-620 makinesiyle geçtim. Daha sonra Nikon D1H aldım. Bu makineyi de uzun yıllar kullandım.
PD - Stajyer olarak başladığınız gazetede 28 yıldır çalışıyorsunuz… Bu nasıl bir duygu?
SA - Çalıştığım gazeteye karşı aidiyet hissediyorum… Uzun yıllar politika, polis ve adliye haberlerinin yapıldığı Hürriyet İstihbarat Servisi'nde muhabir ve foto muhabiri olarak görev yaptım. Yaklaşık beş yıl önce branş değiştirerek spor servisine geçtim. Mesleki yaşamıma Hürriyet Spor Servisi'nde Fenerbahçe muhabiri olarak devam ediyorum.
PD - Bu çalışkan yapınızı neye bağlıyorsunuz?
SA - Foto muhabiri her türlü işi yapabilmeli. Ben Kuzey Irak ve Kosova Savaşları’nda da bulundum; cumhurbaşkanlık, adliye, cinayet haberlerine de gittim. Foto muhabiri çok yönlü olmalı. Haberin üstesinden ancak o şekilde gelebilir. Ben sadece tek bir konuyu çekerim diyorsa o zaman onun adı
'foto muhabiri' değil 'fotoğrafçı' olur.
PD - Spor fotoğrafları çekerken hangi ekipmanları kullanıyorsunuz?
SA - Spor servisine geçince yaklaşık bir yıl Nikon D2 Hs kullandım. Daha sonra D3 aldım. Halen bu fotoğraf makinesini kullanmaktayım. Diğer ekipmanlarım; 300 mm 2.8, 70-200 2.8, 24-70 2.8, SB-80DX flaş ve Canon G11 mini fotoğraf makinesidir.
PD - Kazandığınız ödülleri öğrenebilir miyiz?
SA - 1991 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde haber dalında, 1992 yılında ise aynı yarışmada bu kez fotoğraf dalında 'Yılın Gazetecisi' seçildim. 1991 yılında Cumhuriyet Gazetesi tarafından düzenlenen Bülent Dikmener Haber Yarışması'nda Özendirme Ödülü ve Foto Muhabirleri Derneği'nden 'Yılın Foto Muhabiri” ödülünün sahibi olarak, aynı yarışmada iki yıl üst üste de ikinci seçildim. 2009 yılında Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin düzenlediği yarışmada da 'Yılın Basın Fotoğrafı ödülünü kazandım.
Kaynak:fotografdergisi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder